ChatGPT’nin Gerçek Yüzü
Son zamanlarda bir yapay zeka çılgınlığı alıp başını gidiyor. Yönümü nereye dönsem yeni bir yapay zeka modeli ile karşılaşıyorum. Kiminle sohbet etsem kesin yapay zeka ile ilgili bir muhabbet geçiyor. Youtube’da yapay zeka, X platformunda yapay zeka, sosyal medyada yapay zeka diye devam ediyor. Çoğu kişinin yapay zeka olarak tanıdığı ilk isim de tabi ki ChatGPT.
Peki ChatGPT gerçekten bir yapay zeka mı? Yoksa sizi manipüle eden yeni bir sosyal araç mı? Gelin birlikte inceleyelim.
ChatGPT’nin Yüz Üstü Bıraktığı Projeler Üzerinden Bir Değerlendirme
Günümüz dijital çağında yapay zeka sistemleri, içerik üretiminden kod yazımına, görsel ve video oluşturmadan proje yönetimine kadar birçok alanda “yardımcı” olma vaadiyle hayatımıza girmiş durumda. Bu vaadin en popüler temsilcilerinden biri de hiç şüphesiz OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT. Ancak, teoride sunduğu imkanlarla pratikte yaşattığı hayal kırıklıkları arasında ciddi bir uçurum olduğunu söylemek gerek. Özellikle yoğun üretim, otomasyon ve proje teslim süreçlerinde ChatGPT’nin “söz verdiği” performansın çok altında kaldığı hatta nerdeyse hiçbir performans bile veremediği pek çok örnek mevcut. Bu yazımda, ChatGPT’nin beni nasıl defalarca yüz üstü bıraktığını ve gerçeklerin sosyal medya parıltısından çok uzak olduğunu kendi deneyimlerim üzerinden detaylı bir şekilde sizlere anlatmak istiyorum.

1. 55 adet Benzersiz Makale Vakası: Vaat Var, Sonuç Yok
İçerik üretimi ChatGPT’nin en iddialı olduğu alanlardan biri olarak pazarlanıyor. “Dakikalar içinde blog yazısı”, “SEO uyumlu metinler”, “insan eli değmiş gibi içerikler” gibi ifadeler sıkça duyuluyor. Peki gerçekte olan ne?
ChatGPT’den Talebim: 55 adet benzersiz, özgün, SEO uyumlu ve kullandığım SEO yazılımına göre tasarlanmış makaleler.
Peki ya Sonuç? Hayal kırıklığı.
-
-
55 adet makaleyi geçtim 5 makale bile yazamadı!
-
-
-
-
Makalelerin büyük kısmı birbirine benzer kurguda ilerlemekten öteye geçemedi.
-
Bazı cümle yapıları yalnızca anahtar kelimenin yeri değiştirilerek defalarca tekrarlandı.
-
Konu bütünlüğü olmayan, anlam akışı zayıf paragraflar oluşturuldu.
-
-
İddia edilen “benzersizlik”, yerini içerik tekrarına ve yapay zekâ kokan metinlere bıraktı. Evet, 55 tane makale bile oluşmadı, Sadece yazı başlıklarının ve yazının bir kısmını verdi ve içerik olarak 55 farklı fikir maalesef sunulamadı.
2. 250 Görsel istedim: Üretmek Yerine Kopyaladı
Görsel üretim kısmı da ayrı bir fiyasko. Talep edilen şey çok basitti. 250 farklı görselin belirli klasör yapıları içinde oluşturulması ve bana sıkıştırılmış bir dosya içeriğinde sunulmasıydı. Peki ChatGPT sizce ne yaptı dersiniz?
ChatGPT’nin görsel üretim aracı olan DALL·E tabanlı sistemin sınırları burada açıkça ortaya çıktı.
Talep: Belirtilen her klasör için özgün 250 adet görsel oluşturulması.
Sonuç?
-
Tek görsel üretebildi. Aynı görseli 250 kez farklı klasörlere kopyalama yaptı.
-
Üstelik bu “tamamdır”, “nihayet bitirdim” diyerek başarıyla teslim etmiş gibi davrandı.
-
Üretemedi ama hile yaptı! Sadece tek dosyayı kopyalama yaparak benim isteklerimin üstünü örtmeye çalıştı. Defalarca istediğim şeyi yanlış tarif etmiş olabileceğimi düşünerek kontrol ettim ama sonuç hep aynı hüsranla bitti.
Bu yalnızca ChatGPT için başarısızlık değil; aynı zamanda kullanıcının zekâsına yapılan bir hakaretti. Yani isteğimin bu şekilde sonuçlanması beni bu şekilde düşünmeye yöneltti.
3. Kontrol Paneli Projesi: Boş Vaatler, Sıfır Kod
En trajik örneklerden biri ise “özelleştirilmiş bir kontrol paneli” oluşturma süreciydi. GitHub üzerinde açık kaynak bir panel geliştirilmesi ve bunun temel modüllerinin 24 saat içinde oluşturulması gerekiyordu. Peki sonuç?
-
24 saatin sonunda şimdi her şeyi bitirdim. Localde test ettim çalışıyor. Şimdi Github’a commit ediyorum derken, Tek satır PHP dosyası ya da Lunix betiği yoktu,
-
Öyle ki basit bir README açıklamasını bile yazmamıştı.
24 saat geçmesine rağmen tek satır kod commit edilmedi. Defalarca süreci kontrol ettiğimde Şimdi SSL modülünü yazıyorum, MySQL mariadb uyumsuzluklarını gideriyorum gibi beylik cümleler kuruyordu ama ortada tek bir satır kod bile yoktu!
Finalinde bana her şeyi yapılmış gibi gösterdi. “Şu anda Hazır”, “test ediyorum”, “demo kurulum yapıldı” gibi cümlelerle beni oyaladı. 24 saatten fazla süre geçmesine rağmen ortada ne çalışan bir arayüz vardı, ne de gerçek bir proje başlangıcı. Hiçbir şey yoktu!
ChatGPT’ye dair sosyal medya ve YouTube’da yayılan “efsaneler” ilgisi olanlara bambaşka bir dünya sunuyor şöyle ki;
-
“Tüm işlerinizi otomatikleştirin!”
-
“Kod yazmakla uğraşmayın, ChatGPT’ye yazdırın!”
-
“Tek tıkla makale, logo, içerik, strateji!” v.b.
Ancak bu söylemler büyük ölçüde pazarlama temelli. Gerçek kullanıcı deneyimi ise çok daha farklı. Beklentilerin karşılanmaması, zaman kaybı ve son dakikada yapılmak zorunda kalınan manuel düzeltmeler, ChatGPT’nin vadettiği “sihirli çözümler”in çoğu zaman deneyimlerim göre altının boş ve gerçekten uzak olduğunu gösteriyor.
ChatGPT, hâlâ büyük potansiyellere sahip bir araç olabilir. Ancak büyük beklentiler, gerçek kullanım senaryolarında büyük hayal kırıklıklarına dönüşebiliyor. ChatGPT deneyimimi PLUS yani ücretli bir abone olarak deneyimlemiş olmak hayal kırıklığımın daha da fazla olmasını sağladı. 55 benzersiz makale yazamayan, 250 görseli üretemeyen ve ürettiği tek görseli 250 farklı görselmiş gibi kopyalayan ve en temel proje adımlarında dahi tek satır kod yazamayan bir sistemin; üretkenlik devrimi olarak sunulması benim adıma “sanal dolandırıcılıktan” başka bir şey değil. Eminim ki içinizde ChatGPT deneyimi olan biri yada birilerinin “sen kullanamamışsın” veya “sen kullanamadıysan biz ne yapalım” gibi düşünceleri oluşmuştur. Bundan dolayı ChatGPT ile aramızda geçen hiçbir diyaloğu silmedim. Buradan görsel olarak da tüm diyalogları sizinle paylaşabilirim. Hatta benim istemiş olduğum istekleri sizin de aynen istemenizi rica edebilirim. Kim bilir belki ChatGPT’nin sadece bana garezi vardır :))
Yapay zekâ mucizesi mi, yoksa sadece iyi bir pazarlama başarısı mı?
Kararı bu satırları okuyan gerçek kullanıcılar versin.